En Sık Kullanılan İngilizce Kalıplar & İngilizce Quiz - Lingua Matik

Feb 03, 2025
En Sık Kullanılan İngilizce Kalıplar & İngilizce Quiz

 

Video Transkript:

Lingu Matik’e hoş geldiniz! Eğer beni ilk defa görüyorsanız, ben öğretim görevlisi Merve Erçin, Lingu Matik’in de kurucusuyum. Arkadaşlar, her hafta İngilizce öğrenmeye devam ediyoruz. Bu hafta sizinle mükemmel 10 tane İngilizce kalıp öğreneceğiz ve bunu test ederek ve dans ederek yapacağız. Size 10 soruluk bir quiz hazırladım ve kaçta kaç yapacaksınız, çok merak ediyorum. Bana haber edin yorumlarda, tamam mı? Hazırsanız, hemen başlayalım.

 

İlk sorumuz “As a partner in a large faw firm,Linda makes the big bucks.”.Sizce burada "makes the big bucks" ne demek? A) does important work B) makes major decisions C)makes a high salary. 3 saniyeniz var, tabii ki durdurabilirsiniz videoyu da! Benimle eğlenmeyi unutmayın ama cevabımız "C makes a high salary." Neden "C"? Şimdi belki bunu tahmin edebilmişsinizdir; "making the big bucks" yani burada "bucks" dediğimiz dolar oluyor arkadaşlar. O yüzden yani "making" çok büyük paralar yapmak anlamında içinden anlamından çıkarılabilir bir ifade. O yüzden burada ne diyor? Yani, bu hukuk firmasında bir partner olarak Linda, en çok maaşı, en çok parayı kazanan kişiymiş, tamam mı? O zaman size söyleyeyim mi? "Do you make the big bucks!" Cevaplayın bakalım, bana 

 

Gelsin 2. sorumuz “Chris asked if my old Honda Civic was for sale,but I said I wasn’t quite ready to part with it.”."Part with it" burada ne demek? Arkadaşlar,”Give it away” “"Keep it" “Sell it” Hadi bakalım, sizce cevap ne? Cevabımız "Sell it." Evet, bu belki sizi biraz şaşırtmış olabilir; "part with it." Yani, arkadaşlar, "part" genelde parça olarak görüyoruz ama "part"ın bir de böyle ayrılmak, hani uzaklaşmak anlamı da var. Şimdi buradaki anlamı, yani sahip olduğum bir şeyi bırakmak, satmak olarak kullanacağız. "Part"ı belki ilk defa görüyorsunuz fiil olarak ama aslında çok sık kullanılıyor. Mesela benim kıyafet sorunum vardır arkadaşlar; çok fazla kıyafet almam ama aldığım hatta kıyafet değil her şeye çok bağlanıyorum duygusal olarak ve o yüzden onlardan "part," yani onlardan ayrılmak benim için çok zor. O yüzden diyorum size şimdi: "It’s very difficult for me to part with my clothes"

Kıyafetlerimden ayrılmak, kıyafetlerimi satmak vermek benim için çok zor. Tamam mı? Sizin için ne zor? Siz de bana kullanarak “part with”kullanarak söyleyin bakalım.

Hadi 3. ifademiz gelsin! Bu arada quiz yaparken not alıyorsunuz değil mi?10 da kaç yapacaksınız çok merak ediyorum.”Rob and Sue arrived at our dinner party empty-handed.”.Sizce “empty-handed” ne demek?”Bringing nothing” “Bringing a gift” “With clean hands”.Acaba bu ne demek?Evet başladı 3 saniyeniz. Siz acı çekerken ben çok eğleniyorum.Ama acı çekmiyorsunuz değil mi? Eğleniyorsunuz, öğreniyorsunuz, harikayız. Evet, belki eğer "empty" ve "hand" kelimesinin anlamını biliyorsan, bunu tahmin edebilmişsindir. Cevabımız "bringing gift" diyormuşum. Hayır, "bringing nothing" hiçbir şey getirmemek. Şimdi "empty handed," “empty” boş demek. Boş eller, boş ellerle çıka gelmiş dinner partimize. Olur mu? Ne diyor burada? Bakın, Rob and Sue akşam partimize "empty handed" geldi. Ardı anlamında "empty handed" bizde de hani eli boş  olarak gelmiş. Bizdeki aynı anlamla kullanıyoruz. Gelsin o zaman 4.4 sizi şaşırtacak. Hazır mısınız? ”When will the economy improve?” Diye biri soruyor.”That’s the 63-dollar question”Bu ne demek arkadaşlar? A) That question is worth a lot of money. B) That’s the question everyone want answered. C) That’s not an interesting question. Sizce cevap ne? 

 

[Müzik] 

 

Tahmin ettiyseniz hemen söylüyorum, cevabımız "B" arkadaşlar.”That’s the question everyone wants answered.” Yani burada arkadaşlar, eskiden böyle hani televizyonda yarışmalar oluyor ya "Kim Milyoner Olmak İster" falan, hani en son soru, işte milyon. Hani milyonluk soru vardır ya. Çok eskiden bir yarışma varmış ve bu yarışmada da "64 dollar” kazanıyormuş. Yani 64 dolar alıyormuş kazanan kişi. O son soruya kadar orada, oralardan çok eskilerden geliyor düşünün. 64-dollar demek ki çok paraymış. O zaman işte oradan geldiği için "crucial question", "important question" yani çok önemli soru anlamında bunu kullanabilirsiniz. Anlaştık mı? Yani çok önemli soru anlamında biri bir önemli bir şey dediğinde “That’s the 64-dollar question!”diyoruz. Peki geldi 5.”You got a new job! Let’s go out tonight and paint the town red.”.”Paint the town red” ne demek burada?”Have a great time” “Spend all your money” “Get home early” sence ne demek? Evet cevabımız “Have a great time”.Evet arkadaşlar diyorum ki yeni bir işe mi girdin? Haydi bu gece dışarı çıkalım ve felekten bir gün çalalım değil. Bizdeki bu versiyonu neymiş? İngilizcede "paint the town red" yani kasabayı, mahalleyi kırmızıya boyuyoruz değil mi? Bizimki de felekten gün çalmak daha güzel. Aslında burada ne diyormuş? "Paint the town."

Red kan geliyor aklıma direkt Red deyince. Ama aklınıza kırmızı şarap gelsin, öyle kalsın aklınızda, tamam mı? Haydi, geldik question 6.

 

“When my cell phone battery died,I had to fork over 40 dollars for a new one”Ne demek? “Fork over” ne demek? “Donate” “safe” “pay”. Hadi bakalım, var mı tahminler? Fork over

 

[Müzik]

 

Arkadaşlar cevabımız to Pay. Pay yalnız Fork over payin eş anlamlısı mı hocam derseniz ufak bir farkı var. Şimdi bir şeyi öderken her zaman mutlu mutlu öder misiniz? Yani "Oh be, değiyor!" diyerek değil de Fork over istemeden ödemek vardır. Böyle zorla, mecbur kalarak ödeme vardır. Orada biraz anlamları farklı. Fork over, Fork da çatal demek. Fork over deyince benim minik beynimde şu canlanıyor; çatalla falan böyle köşelerden paraları sıyırıp çıkarmak. Böyle aklımda kalmıştı ilk öğrendiğimde, hiç unutmuyorum bu Fork over'a şaşırmıştım. Çünkü aklınızda, belki sizin de öyle, istemeden çatalla böyle köşelerden para çıkarıp ödüyorsunuz, tamam mı?

 

7.”Our plan to hold an outdoor concert in Central Park has hit a snag” Ne demek?”Has hit a snag”.”has met with some trouble” “is proceeding as planned” “will not proceed at all”.Sizce cevap ne demek?Lütfen videoyu durdurun; belki cümleyi hiç anlamıyorsunuz. Tamamen çevirebilirsiniz. Ana kalıp dışında ana kalıbı context’ten anlamaya çalışarak bana bırakın. Evet, cevabımız negative “has met with trouble” yani. Arkadaşlar, bir sorunla karşılaşmak anlamında bu ifadeyi kullanıyoruz, Question 8.

 

[Müzik]

 

“Several of my co-workers are going to a bar after work,but I’m not up for it.”Ne demek? “Up for it” ne demek?”free tonight” “in the mood for it” “interested in them”.Eğer cümlenin kalanını Anladıysanız, tahmin edebilirsiniz, cevabımız in the Mood for it. in the Mood for it çok kolay. Eğer bu kalıpların içinde en çok sık kullanılanı seçmemi isteseydiniz, cevabım B olurdu, arkadaşlar. Yani modumda değilim. Çok "to be up for it." "I up for it." "I’m up for pizza falan." Hani moddayım anlamında. O modlar falan biz de çok kullanıyoruz bu kelimeyi. O yüzden en sevdiğim bu olsun benim. Bugünlük sizin de olsun, "to be up for it."

For it, I’m up for pizza, I’m up for going out. Hani ne istiyorsanız, I want. Yerine, basically yani basit bir şekilde, I want yerine I’m up for it kullan. Çok tatlış değil mi? Geldi diğerimiz: “Our president says he’s going to surprise us at the holiday party this year.I wonder what he’s got up his sleeve!”.”So the got up his sleeve”.Sleeve bu tamam mı? Şu olayımız yani sıvıyor. Sizce ne demek?”planning” “making”or “celebrating”

 

[Müzik]

 

Bu halay çekmeye başlayacağım birazdan. Burada arkadaşlar, bu da çok tatlış bir kalıp yani to have secret plans yani gizli gizli planlar yapmak demek. Tamam mı?Gizli plan yapmak demek. Kimseye söylemiyorsun, kafanda bir şeyler var. Bir şeylerin üzerine çalışıyorsun ama hiç kimseye söylemiyorsun. Tamam mı? "Got up my sleeve" dersem bunu anlıyorsunuz. Ve 10. ifademiz gelsin: "I just bought these muffins, and they’re as hardest as rocks.They’re for the birds!." Ne demek, “tough” “lousy” ve “just okay”. Hadi bakalım, son sorumuz: Onda sıfır bile olabilir, sorun değil. Onda sıfır demek.

 

Bugün 10 tane kalıp öğrendin demek. Çok güzel, çok heyecan verici bence.Cevabımız "lousy" arkadaşlar, yani güzel değil, değmez anlamında bir şey. "For the birds" kuşlar içinse değmez. Üzülüyorum, ben böyle hayvanlar üzerinden kötü örnekler verince ama maalesef öyle. "For the birds" deyince yani "not good, not important, not worth it," yani değmez anlamına çıkarabilirsiniz. Yani burada ne diyor? Bu muffinleri aldım ama taş gibi de sertler. Bakın, o da çok tatlı değil mi? "They’re as hard as rocks," taş kadar sertler. Onlar değmiyor, değmedi anlamında. Burada ne dedik? "For the birds."

 

Alright, sizce bu video for the birds mi? Yoksa çok güzel kalıplar öğrendiniz, faydalı bir video mu? Bana sonuçlarınızı heyecanla bekliyorum. Lütfen yorumlara yazın, olur mu? Sizi çok seviyorum. Kendinize hep çok çok iyi bakın. Hoşça kalın.