Temel İngilizce Konuşma Kalıpları
Feb 07, 2025![](https://kajabi-storefronts-production.kajabi-cdn.com/kajabi-storefronts-production/file-uploads/blogs/2147646591/images/ecb67c3-db6f-c8e4-73d4-3bd0884cbdf4_ingilizce-temel-konusma-kaliplari.jpg)
Bu videoda İngilizce konuşma becerilerini geliştirecek enfes kalıplar öğreneceksin. Bu kalıpları kullanırsan hem daha iyi bir konuşmacı olacaksın hem de daha iyi bir dinleyici olacaksın. Böyle monoton, tek düzen; ne konuşmak var ne de dinlemek. Bunlar otantik değil, o yüzden size bugün öğreteceğim kalıpları diyaloglarınıza böyle serpiştirirseniz. Çok daha harika, başarılı iletişim kuracağınızı emin olabilirsiniz.
Eğer beni ilk defa görüyorsanız, ben İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa'da öğretim görevlisi Merve Erçin. Lingua Matik'in kurucusuyum ve ayrıca sizin İngilizce öğretmeniniz. Hadi hazırsanız, hemen başlayalım. Öncelikle karşı tarafa ilgi göstermek, onu anladığımızı ve iyi dinlediğimizi belirtmek için bazı kalıplar öğrenelim. Sıkça kullandığımız ilk kalıp "I see." "I see" see görmek demek normalde ama "I see" anladım seni, anlıyorum gibi bir anlama geliyor. Mesela biri şöyle bir şey desin: "I had the craziest experience last night." Hani "dün gece en çılgın deneyimimi yaşadım" diyor. Ben de diyorum ki: "I see. Tell me about it." Yani seni anladım, anlıyorum, takip ediyorum. "Bana anlat bakayım, Neymiş bu?" diye. Çok tatlı, oraya serpiştirin. "Tell me about" anlat bana.
İkinci kalıbımız "exactly." "Exactly" tam olarak, aynen öyle. Aynen öyle, biz Türkçede çok kullanırız değil mi? Aynen öyle işte bu kalıp "exactly" İngilizcede. Mesela biri diyor ki: "I can imagine how tough it must be." Yani "senin için ne kadar ağır olduğunu tahmin edebiliyorum" diyor. Sen de diyorsun ki: "Exactly." Oradaki "tough" kelimesini tam yerinde buldun yani.
Ve "yes,exactly" aynen tam o şekilde.
Tamam, diğer bir ifademiz çok basit ama konuşmanızı, dinlemenizi otantik yapacak ifade “right” ya da aynı anlamda "yes," "yes."”right” “right” Özellikle çok kullanılır arkadaşlar. Mesela “the new policy will benefit everyone””yani bu yeni politika herkese fayda sağlayacak” diyor, ben de diyorum ki: "Yes" ya da "Right, I completely agree." "Right, completely agree" yani "Evet, tam olarak sana katılıyorum." Right, normalde...
Sağ demek. Ama burada; "Evet", "Hı hı", "Aynen" gibi bir anlam katıyor. "Right", "ok", "Yes", "Right", "Right" böyle kafanı sallaya sallaya karşı tarafa "Right", "Yes" diyerek dinleyebilirsin. "Yes", "right", "yes", "yes" diğer bir ifade; bizim şu "Aha" var ya, aynen. O arkadaşlar bakın, yazılışı da böyle “Um-hmm!” ya da "aha" diye söyleyebilirsiniz mesela “You’ll be attending the conference,right?”
O da diyor ki “Um-hmm!I’ve already registered and booked my hotel” diyerek ne yaptın orada? "Yes" anlamını verdin. Şimdi bu bazı kültürlere göre "hayır" anlamı falan da gelebiliyor. O yüzden devamında açıklamanızı yapmakta fayda var; hani farklı bir kültürden biriyle konuşuyorsanız "Hı hı" ya da baş sallama sadece "no" da olabiliyor. O yüzden "Hı hı", "Yes" diyerek devamını açıklayabilirsiniz.
Diğer bir ifademiz "yeah" mesela "Let's grab a lunch later". "Yeah, sounds great!" Hani "grab a lunch" da çok tatlı bir ifade. "Hadi öğlen yemeği yiyelim" diyor. Ben de diyorum ki “yeah,sounds great "harika geliyor kulağa", değil mi? Bu şekilde kullanabilirsiniz arkadaşlar.
Peki, şimdi gelin çok şaşırma ifadeleri öğreteyim size. Yani, bir çok sizi şok edecek bir haber geldi mesela. Arkadaşınız diyor ki "We are getting divorce", "boşanıyoruz". Biz diyor, ben de şaşıracağım. Ne kullanabilirim? Şaşırma ifadeleri olarak “really”"Gerçekten mi?" ya da "Oh no", "oh no olamaz" gibi değil mi? Olmaz, "Hayır, yapmayın bunu" gibi "no kidding" olabilir. "No kidding, şaka mı yapıyorsun?" gibi bir ifade; "kidding" şaka yapmak orada. "No kidding, şaka yapmıyorsun". Hani bir sürü çeviriye gelebilir. "Şaka yapıyorsun" yani gibi olabilir. Benim de tepkilerim böyle yoğunlaştıkça yoğunlaşıyor değil mi? Birinin boşandığını duyunca bu tepkileri verebiliriz.
Diğer bir ifade”what?” ne mesela "Friends" izliyorsanız bunu çok kullanıyorlar. Diğeri de "Oh my Gosh!"
bellki “Oh my God” ifadesini duymuşsunuzdur ama "Oh my Gosh" vermek istedim. Özellikle "Oh my God no!" falan, hani olamaz, hepsi Aman Tanrım gibi bir anlama geliyor.
[Müzik]
[Alkış]
Eğer şaşırdıysan, bu ifadeden ilk aklınıza geleni kullanabilirsiniz. Mükemmel. Şimdi gelelim, dinliyoruz. Dinliyoruz ama çok da sıkıldık, konuyu değiştirmek istiyoruz. Bu anlamda ne kullanabiliriz, size 3 tane enfes kalıp vereceğim. "Which reminds me" ha bu bana şeyi hatırlattı gibi. “come to think of it”Bu da hani "Aa, aklıma gelmişken" gibi bir anlam veriyor.
"Come to think of it." "Come to think of it" derken üçüncüsü de "by the way." "By the way" de "btw" diye böyle kısaltılarak WhatsApp'ta falan yazılabilir, görürsünüz, eminim. Şaşırmayın ne olduğunu; o da "bu arada" diye çevirebiliriz bunların.
Herhangi biriyle konuyu çok güzel değiştirebilirsin. Mesela size bir örnek vereyim: "We need to discuss to budget for te proect,Any thoughts?" yani proje için bütçeyi konuşmamız lazım. Fikri olan diye soruyor biri. Ben de diyorum ki, "Come to think of it, I saw some cost-cutting strategies last week." Yani yeri gelmişken, konusu açılmışken, ben işte bütçe azaltan stratejiler gördüm diye söyleyebilirim.
"Come to think of it" çok tatlı değil mi? Ya da "Which reminds me," bu daha böyle olaylar bağlantılıysa. İşte mesela "A, bana şunu hatırlattı" gibi ama "come to think of it" yeri açılmışken mükemmel bir kalıp. Bence kesin kullanım.
Şimdi varsayalım karşı taraf çok hızlı konuşuyor ya da anlamadınız, gürültüden, sesten dolayı onun tekrarlamasını ya da yavaşlamasını istiyorsunuz. Şimdi bu durumda neler kullanabilirsiniz, onları anlatacağım. İlki: "Would you mind repeating what you have just said?" "Would you mind repeating what you just said?" Az önce söylediğini tekrar edebilir misin? 2 “Could you please repeat that?” Çok kibar, yine tekrarlayabilir misin? 3 “Would you say that again more slowly,please” Bunu bir daha tekrar yavaş bir şekilde söyler misin? Ya da bir farklı ifade “What did you say?”Ne dedin? Ya da bunu söyleme tarzınıza göre Ne Dedin! gibi falan olabilir.Ya da “I didn’t catch that.” Onu yakalayamadım.”Catch” yakalamak demek.”I didn’t catch that”
Çok beğendiğim,ve sıkça duyduğum bir başka kalıp “Run that by me again” Tekrar söyle gibi bir anlama geliyor, bilirsiniz.Yada basit bir şekilde "What" “sorry what?”diye söylerseniz sert çıkabilir. O yüzden başına "I'm sorry what?" diye eklerseniz daha yumuşak olur. Bu kalıplar, arkadaşlar, mükemmel bir şekilde hem diyaloğunuzu daha iyi hale getirecek, sizi daha iyi bir dinleyici yapacak ve karşı tarafa daha ilgili bir şekilde dinlediğinizi gösterecek. Bunları muhakkak konuşmalarınıza serpiştirin. Bu video boyunca beni tekrarlamadan kalıpları tekrarlayın, böylece ağzınıza iyice yerleşene kadar tekrar tekrar edebilirsiniz.
Başlangıç seviyesinden ileri seviyeye kadar İngilizce kursları için ya da konuşma kulübümüze katılmak için web sitemi inceleyebilirsin. Linkini buraya ve aşağıya bırakıyorum. Kendine çok iyi bak. Bu videoyu beğenerek ve sevdiklerinle paylaşarak bana destek olabilirsin. Tekrar görüşmek üzere, hoşça kal.